TOP

Michal Gardanti’nin «Oset Halk Sanatı Anıtları» (1927, sayı II) folklor kayıtlarının koleksiyonunda bahsettiği Kertibi Kertibiti hakkında Gubadi Dzagurti’nin önsözünden bir alıntı. Orijinal makale: Хранитель осетинства: Кертиби Кертибити.

***

Michal Gardanti bu yazıda yer alan efsanelerin çoğunu ünlü halk şarkıcısı Kertibi Kertibiti’nin söz ve melodilerinden, küçük bir kısmını da büyükbabası Bazze Kholojti, İnal Baziti ve başka kaynaklardan kaydetmiştir. Sözlü halk sanatının en ünlü ve dikkat çekici şarkıcısı, uzmanı ve koruyucusu Kertibi Kertibiti idi. Bu sebepten dolayı ve Oset halk şarkıcılarının bilimde henüz araştırılmadığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bu tür olağanüstü bir kişiliğin üzerinde durmak gerekir.

Kertibi Kelemetovich Kertibiti (Kelemeti furt Kertibi Kertibiti) 1834’te Digor vadisinde küçük dağ köyü olan Vakats (Uæqæс) köyünde doğdu ve Ocak 1914’te orada vefat etti. Kertibi’nin annesi Dzotdzo, kızlık soyadı Dzagurova, Kelemet Tuganov ile evliydi; büyükanne tarafından Zagalov’larla, büyük büyükanne tarafından ise Tsakoev’lerle akrabalığı vardı. O zamanlar Badelyatlar, yani Digor’daki imtiyazlı grubuna mensup erkeklerin birden çok eşi vardı ve Badelyatların eşlerinden birinin başka bir imtiyazlı grubuna mensup (çoğu durumda Kabardey, Balkar veya Oset) olması gerekiyordu ve yalnızca o ‘gerçek eş’ olarak kabul edilirdi. Bu eşten doğan çocuklar da imtiyazlı grubuna mensup olarak kabul edilirdi. Sıradan köylülerden (færsag adæm, adæmi xadt) olan diğer eşlerin çocukları ise ayrıcalıklı bir aileye veya soyadına kabul edilmeksizin babalarının kölesi olarak görülürdü. Badelyatların sıradan köylü eşlerine qumajag uostitæ (kuma) ve onların çocukları, qumajag furttæ ve qumajag kizguttæ (kumanın oğulları ve kumanın kızları) adı verildi. Badelyatlardan Kelemet Tuganov’un sıradan köylü eşlerinden biri Kertibi’in annesi Dzotdzoydu. Eşi ve yedi oğluyla birlikte koleradan dolayı ölen Misost Dzagurov’un kızıydı. Yani Dzotdzo bir yetimdi. Dzagurov’lar onu Kelemet Tuganov’la cariye (qumajag uosæ) olarak evlendirdiler. Kertibi’ye göre annesi kendisine bunları bildirmiş: Dzotdzo’nun anne ve babası öldükten sonra babasının erkek kardeşleri, varlıklı ebeveynlerin tek varisi olan Dzotdo’dan en kısa sürede kurtulmaya çalışıp onu Kelemet Tuganov’a qumajag uosæ (yani cariye) olarak vermişler ve Dzotdzo’nun annesi ve babasının mallarını kendi aralarında paylaştırarak maddi refahlarını yükseltmişler. Malesef Kertibi’nin anne tarafından gelen soyunu daha kesin bir şekilde takip etmek mümkün olmamıştır; sadece Kertibi’nin annesinin soyundan gelen Dzagurov’ların daha sonra Magometanskoe köyüne taşındığını öğrenebildik. Böylece Kertibi’nin babası Badelyatlardan Kelemet Tuganov olsa da, basit bir eşten (kumanın oğlu, qumajag furt) doğduğu için, Kelemet ve diğer Tuganov’lar ona hiç aldırış etmediler ve fakir ama çok ilgili annesi Dzotdzo tarafından büyütüldü. Çocukken bile annesi ona babasının ailesine karşı nefret aşıladı. Kertibi ölümüne kadar bu nefretini besledi. Kertibi’nin babası Kelemet Tuganov, Mitdziev tarafından öldürüldü çünkü Mitdziev Kelemet’i her yere, hatta lavaboya kadar bile takip etmekten bıkmıştı; Mitdziev Badelyatlar tarafınca Kelemet Tuganov’u hayatı boyunca takip etme cezasına çarptırılmıştı. Mitdziev yorulana kadar cezasını çekti; cezasının artık dayanılmaz hale geldiğinde Kelemet Tuganov’u çakmaklı tüfekle öldürdü. Kertibi babası Kelemet için önemsiz olduğu gibi, Kelemet’in ölümü de Kertibi için önemli değildi, çünkü Kelemet onu hiç bir zaman görmek istemedi ve diğer sıradan köylü eşlerinden (qumajag uostitæ) olan çocukları gibi yanı sıra bir oğul olarak tanıdı. Kertibi çevresinde yaşanan olayların farkına vardığında 14 yaşındaydı ve Tuganov soyadını taşımayı bırakıp kendi adından Kertibiev (Kertibitæ) soyadını oluşturdu.

Erken çocukluk döneminde bile Kertibi annesi Dzotdzo’nun el emekleri sayesinde bağımsız bir aile oluşturuyordular; yetenekli Dzotdo farklı kalitedeki (ince ve kaba) Oset kumaşlarından diktiği ayakkabı ve elbise dikip giyindiriyordu. Arsası yoktu ve dokuduğu kumaşla dağlarda birkaç parça ekilebilir arazi satın aldı. Zigzak şeklinde zor bir yol (æfcægi nad) boyunca dağlara ekmek taşırdılar ve buna rağmen Dzotdzo çocuklarını büyütmeyi başardı: oğlu Kertibi ve iki kızı vardı. Enerjik bir kadındı; hiçbir zaman oturmazdı ve her zaman ev işleri ile meşguldü. Bağımsız bir ailenin oluşturdukları zamanlar Kertibi’nin annesinin hiç bir mülkü yoktu ve bu nedenle akrabaları Tsakoev’ler ona iki yaşında bir boğa verdi. Bir boğa ile başladılar. Bu boğa çok işlerini gören bir boğaydı ve hatta başkalarıyla ortak  (cædes, galvars, galvarsæj kosun raidædtoncæ) olarak yaşam standartlarını yükseltmeyi sağlamılştır. Özel gayreti ve dağlık bir çevrede çiftçilik yapabilme yeteneği sayesinde, Kertibi daha sonra güçlü bir ekonomiye sahipti: 60 baş sığır, birkaç at ve 6 tarla (ekilebilir arazi). Çocukken Kertibi, yaramazlıklarından biliniyordu ve annesinin ona göz kulak olmak için çok çaba harcıyordu. Zaten çocukluğunda ve özellikle ergenlik döneminde, Kertibi yoldaşları ve akranları arasında güç, zeka ve cesaretle öne çıkmaya başlamıştı. Gençliğinde yaşanan olayı böyle anlatıyorlar: Bir keresinde Gadaev’lerin bir düğününde, Basiat Kirguyev’le birlikte genç kadınların kendileri için hazırladıkları bir Velibahı yanan kömürlerin altından çıkarmayı başarıp onunla birlikte ortadan kayboldular. O zamanları özel bir genç olarak kabul edilirdi. Badelyatlar, özellikle o dönemde Kafkasya’da Rus egemenliğinin kurulduğu sırada iktidarda olan ve halka eziyet eden babasının soyundan olan Tuganov’lar, onda amansız bir düşman görüyordü, ancak güçlü oluşundan dolayı ona ilgi gösteriyordular. Kertibi onlara aynı şekilde karşılık veriyordu. Kertibi’nin kamu çalışmalarından en önemlisi Digor valisindeki ilk tekerlekli yolun yapımıdır. Tüm kamu fonları ona emanet edildi. Bundan ziyade, Kertibi her zaman bir arabulucu olmuştur, erkek kardeşler, aynı soydan gelen insanlar ve aynı köyden olan insanlar arasında bir uzlaştırıcı olarak görülüyordü. Bu konuda hiç kimse onunla kıyaslanamazdı, çünkü o günlerde sadece Digor’da değil, Osetya’nın tamamında daha becerikli ve esprili bir hatip yoktu.

Hristiyanlığı kabul etmeyi reddettiği için (o zamanlar bu hainlik kabul edilirdi) Kertibi, Çeçen adasındaki Kızılyar bölgesinde başka kişilerle birlikte hizmet ettiği de belirtilmelidir. Yoldaşlarının neredeyse tamamı yolda can verdi; Kertibi sadece sağlığı nedeniyle hayatta kalmayı başardı.

Kertibi’nin iki kız kardeşi vardı; bunlardan biri, Digor’da dikiş ve iğne işi alanında ilk zanaatkar olarak kabul edilen Kerti, Dzarakhmat Khamilonov ile evliydi; ölümlerinden sonra çocukları Orazbi ve Arukaz evsiz ve yetim kaldı. Khamilonov ailesi istemediği halde Kertibi onlara karşı çıkıp yeğenlerini evine alıp kendisi büyüttü ve iki eşinden de (ilk eşinin kızlık soyadı Altsagarova, ikinci eşinin kızlık soyadı Tamaeva) çocuğu olmadığı için tüm mal varlığını onlara miras bıraktı. Orazbi’nin yeğeni Khamilonov, Kertibiev’in soyadını aldı. Kertibi Digor’daki çiftçilik ile ilgili özel bilgisinden dolayı öne çıkmıştı. Digor’un tüm yabani otlarını ve diğer bitkilerini, ağaçlarını, çalılarını ve toprağınını istisnasız biliyordu. Oset koyunlarını ve sığırlarını yetiştirme ve at üreme konusundaki bilgisi ile iyi biliniyordu; Digor’un her yerinden yardım ve öneri almak için onu ziyaret ederlerdi.

Harlk şarkıları söyleme yeteneğine gelince, Kertibi hakkında şu tespitler yapıldı: çok sayıda halk hikayesi biliyordu; onları kısmen, efsaneye göre büyük bir halk masalları aşığı olan annesinden, kısmen de yaşlılardan aldı; çoğunlukla çocukluk ve ergenlik döneminde dinlediği hikayelerdi bunlar. Kertibi, efsanelerinde Oset halkının orta tarihinden pek çok bilgi vermiş ve Digor tarihini, özellikle Kabardeylerlerin hüküm sürdüğü zamanları çok iyi biliyordu. Kertibi genellikle kışın efsanelerini fandur (fændur — iki telli Oset kemanı) eşliğinde okurdu. Digor dilinin ustası olan Kertibi’nin hikayeleri içerik açısından her zaman zengindi; hecesi alışılmadık derecede hafifti. Kertibi, Nart efsanelerini okuduğunda, tüm Vakats köyü (Uæqæc) nihas için toplanırdı. Sadece erkekler değil, kadınlar ve çocuklar da Kertibi’yi dinlemek için toplanırdı. Özellikle fandurla hikayeye eşlik ettiğinde çok sayıda insan katılırdı. Hikayeleri o kadar büyüleyici bir şekilde aktarırdı ki, insanlar tüm gün onu dinlemekten yorulmazmış ve Kertibi yorgunluktan dolayı anlatmayı ve oynamayı bırakınca üzüldüklerini dile getirirlermiş.

Kertibi en çok Nart kahramanlarının şarkılarını söylemeyi severdi: Soslan, Hamits, Batraz, Uruzmag, Marguz, Afsadağ, Sirdon vb.

İşte sahneyi terk eden halk sanatçılarından, halk sanatı anıtlarının koruyucularından biridir. Michal Gardanti’nin Kertibi’nin sahip olduğu tüm repertuvarını ve bildiği bütün Nart efsanelerini ayrı ayrı yazmadığı için üzülüyoruz.

1910’da bu boşluğu doldurma niyetindeydim, ancak Kertibi o kadar yaşlı ve hastaydı ki hiçbir şey okumak istemedi: «ænsuvær næ ci xucaw iskodtæ, uoj istæn, neci bal zonun, feronx dæn sæ» («bizi kardeş yapan Tanrı adına yemin ederim ki, hiçbir şey hatırlamıyorum, unuttum«). Bu, isteğime cevabıydı. Bu nedenle, kişi yalnızca Michal Gardanti’nin ondan yazdıklarından ve bu koleksiyonda bulunanları yeterli görmelidir.

Soldan sağa fotoğrafta: Michal Gardanti, Kertibi Kertibiti, Gubadi Dzagurti.